Ana içeriğe atla

Hepimizin okuması için : Düzenli, sade ve kaliteli Yazmak


Yazı yazmaktaki temel amaç, diğerlerinin okuyabilmesidir. Akla geldiği gibi öylesine yazılan yazılar, ya da gerektiği için zorunluluktan yazılan yazılar, sadece vakit kaybıdır. Okunmadıktan sonra neden yazıyorsun ki?

1. Neden yazıyorsunuz?
Yazının hedefi net bir şekilde belirlenmelidir. Şu soruları sakin sakin düşünmeli, cevaplarına göre yazının akışı kurgulanmalıdır.
  • Kim için yazılıyor : Eğer konuya uzak insanlar için yazılıyorsa, direk konuya girmek yerine belki genel meseleleri kısaca anlatmak anmalı olabilir.
  • Ne kadar anlatılmalı : Bu yazıyı okuyacak kişiler sizden ne bekliyor? Size yarım saatlerini vermeye hazırlar mı, yoksa vaktiniz sadece 5 dakika mı?
  • Neyi anlatacaksın : Bir konunun detay düzeyini belirlemek çok zordur. Çoğu durumda yazdıkça konu başını alır gider. Ancak bir konu, geniş bir bakış açısı ile mi anlatılacak yoksa o konunun detaylarında bir kesim, ayrıntılı olarak mı anlatılacak?

2. Önce araştırın
İyi araştırın. Google kullan ama ilk bulduğunuz siteye odaklanmayın. Yazdıkların bittikten sonra bir kez daha arama yapın. Eksikleri o zaman daha iyi göreceksiniz. Araştırma sonuçlarını bir araya toparlamak ilk başta iyi bir fikir gibi görünebilir. Copy-Paste yaparak konuyla ilgili ifadeleri derleyebilirsiniz. Ama bu noktada ipin ucu kaçarsa, yazının düzeni kaybolur. Yazıya bulduklarınız yön vermesin. Siz yön verin, bulduklarınız sizi desteklesin.

3. Yazının düzeni nasıl korunur?
Yazmaya çalakalem girişmeden önce başlıklar çıkartılmalıdır. Böylelikle, konuya ilişkin geniş bir fotoğraf çekebilirsiniz. İlk başta yanıtladığınız soruları iyi bir omurgaya dağıtabilirsiniz. Başlıkları belirledikten sonra, altlarına kısaca temel ifadeleri yazın. Önemli olan yazının tümüne odaklanmaktır. Bu temel ifadelerde anlam kaymaları, cümle düşüklükleri ile uğraşmayın. Onların görevi, o başlığa odaklandığınız zaman size neler yazmanız gerektiğini hatırlatmaktır.

Tüm metni bir seferde hatasız olarak yazmak yerine, söylemek istediklerinizi hızlıca yazarak bunu “ilk taslak” olarak kabul etmek çok daha etkili bir yaklaşımdır. “Gözden geçirme” aşamasında, yazınızda istediğiniz değişiklikleri yapabilirsiniz. Bu yaklaşımla elinizde tamamlanmış bir taslak metin olacak ve yapmak istediğiniz değişikliklerin metin üzerindeki etkilerini kolayca görebileceksiniz. Yazım işleminden önceki aşamaları doğru yaptıysanız, zaten yazıda değiştirecek çok fazla konu ortaya çıkmayacaktır.

4. Elinizdeki araçları iyi kullanın
Yazınızı elbette bir editör kullanarak hazırlıyorsunuz. Elinizdeki aracı iyi kullanmak yazınızın okunurluğunu artıracaktır. Okuyucu olarak yazıyı şöyle bir incelemek genel alışkanlığımızdır. Genelde gözümüz başlıklara ve fotoğraflara takılır.

Bu durumda önce başlıkları düzenlemelisiniz. Başlıklar arasındaki hiyerarşi önemlidir. Alt başlıklar mutlaka diğerlerin ayrı bir şekilde gösterilmelidir. Bu düzeni kurmanın en kolay yolu, hiyerarşik numaralandırma yapmak (1.Ana Başlık, 1.1. Alt Başlık 1.2. Diğer alt Başlık vb.) ve editörün tool-type özelliğini kullanmaktır. Kullandığınız editörde mutlaka başlıkları ayrıca belirtebileceğiniz bir seçenek vardır. Biraz kurcalayın, mutlaka göreceksiniz.

Sıklıkla karşılaşılan bir diğer uygulama alışkanlığı da, satır içerisinde düzeni sağlamak için boşluk (space) karakterini kullanmaktır. Aslında doğrusu tab karakterinin kullanımıdır. Örneğin sağa dayalı ama ortalanmış bir ifadeyi nasıl hazırlarsınız?

Fatih Mehmet GÜLEÇ
Uzman

Hep başedilmeye çalışılan bir diğer sorun da, başlıkların sayfa başına alınmasıdır. Özellikle ana başlıkların sayfanın sonuna denk geldiği durumlarda, hemen satır sonu karakteri (enter) ile alta indiriliverir. Aslında kullandığınız araçta sayfa başı yapılmasını sağlayan özellikler vardır. Böylelikle ilk başta sayfa sonuna denk geldiği için enter ile aşağı atılan, ama sonradan eklenen metinler sebebiyle ortalara kayan başlıklarla uğraşmak zorunda kalmazsınız. Çoğu durumda satır başı Alt + Enter tuş ikilisi ile yapılır.

Yazınızda sayfa numarası olması önemlidir. Sunarken, anlatırken, referans verirken sayfa numaralarına ihtiyaç duyulur. Yazının ne kadar uzun olduğunu anlamanın en güzel yolu, sayfa numarasıdır.

Uzun paragraflar genelde akılda kalmaz. Hızlı okuyucular kısa cümleleri severler. Paragraflar yerine listeler daha çok tercih edilir. Sizde bu tercihe kayıtsız kalmayın. Düşüncelerinizi düzenleyin ve maddeler halinde hazır haplar olarak okuyucunuza sunun.

5. Sadeleştirme
Yazarken insan aklındaki dolandırabilir. Bazı zamanlar yazma hızı, düşünme hızından çok daha geri kalır. Bir görüşle başlayan cümle, uzayabilir. En nihayetinde cümlenin sonunda beynimiz farklı bir noktada olabilir. İşte bu durumda cümlenin başı kalk giderim, sonu halt etme otur der. Bu halden kurtulmanın yolu yazdığını en az bir kere okumaktır. Uzun cümleler çoğu durumda bölünebilir. Hatta büyük bir kısmı atılabilir. Basit bir örnek, Julius Cesar şu şekilde söylese unutulurdu : “Olay yerine geldikten ve şartları teşhis ettikten sonra, Zafer kazanmamız mümkün olmuştur.“ Hayır, o şöyle söylemiştir: “GELDİM, GÖRDÜM VE KAZANDIM!”

  • Kısaca yazınıda kaç tane “Vır, vır, vır!” görürseniz silin o “vır vırları”.
  • Geriye kalanları parçalayın. Kısa cümleler kurun.
  • “BASIT/SADE’ ve “ÖZ” ve “OKUNUR” bir Türkçe kullanın.

Birinci, ikinci ve üçüncü nüshanızda çizdiğiniz her cümle yazınıza yalınlık, düşüncelerinize açıklık katar, emin olun!

Tatlı bir dil kullanın. Yapılan araştırmalar okuyucuların olumlu ifadeleri, olumsuz ifadelerden daha kolay anladıklarını ortaya koymuştur.
  • "Bu çözümün uygulanabileceğini düşünmek mantıklıdır.”
  • “Bu çözümün uygulanabileceğini düşünmek mantıksız değildir.”
Okuma sırasında beynin faaliyetleri ölçülerek insanların olumsuz cümleleri anlamak için daha çok zorlandıkları belirlenmiştir. Ayrıca olumsuz cümlelerin yanlış anlaşılma imkanları daha fazladır.

Pasif cümlelerden uzak durun. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, aktif ifadeyle yazılmış cümleler, pasif ifadeye göre daha kolay anlaşılmaktadır.
  • Size davetiye gönderdim.
  • Size tarafımdan bir davetiye gönderilmiştir.

6. Son düzenlemeler
Bazı küçük öneriler :
  1. İlk sayfaya başlık atın, adınızı yazın, tarih girin.
  2. İlk sayfada küçük bir özet ya da yazının öne çıkan cümlelerini yazabilirsiniz.
  3. Resimlere mutlaka numara verin ve açıklama girin.
  4. Olumsuz ifadeleri olabildiğince olumluya çevirin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İki küçük çocuklu bir ailenin umre notları

Hemen söyleyelim, kesinlikle evet, çocuklarınız kaç yaşında olursa olsun onları asla geride bırakmayın. Ibn-ü Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ravha'da bir grup yolcuya rastladi. Onlardan bir kadin kendisine bir cocugu kaldirip: "Bunun icin de hacc caiz olur mu?" diye sordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) : "Evet olur ve sana da sevab vardir" buyurdu." Muslim, Hacc 409, (1336); Muvatta, Hacc 244, (1, 422); Ebu Davud, Menasik 8, (1736) . Birisi 2.5 diğeri 4.5 yaşında iki oğlum, eşim ve annesi ile beraber, hamd olsun Allah’a bir umre ziyareti gerçekleştirdik. Daha önce hiç gitmediğimiz için neyle karşılaşacağımıza dair en ufak bir fikrimiz olmadan, internette daha önce giden birilerinin akıllı önerileri var mı acaba diye saatlerce araştırmalar yapmıştık. Daha önce giden hatta çok tecrübeli olan büyüklerimiz dahi konu çocuklar olunca pek tatmin edici yanıtlar verememişti. Bizde döndüğümüzün ertesi g

Kudüs, Bu hüznü ucuza yaşamak mümkün...

Filistine gitmek çılgınlık gibi geliyor kulağa! Evet İsrail askerleri var, evet onlardan izin almak gurur kırıcı, evet onlara tahammül etmek zor. Ama Kudüs çok güzel, çok kutsal, çok etkileyici, bir kere görünce yüreğime bir alev düştü, buram buram tütüyor Aksa hafızamda, artık O’nu çok özlüyorum... Kudüs'e Nasıl Ucuza Gidilir? En ilgi çekici yerinden başlayalım. Bu ziyaretin bana bedeli 750 TL oldu. Başıma hiç bir şey gelmedi, hamdolsun 3 mescidin üçüncüsünü de ziyaret edebildim. Bu ziyareti tamamen kendim planladım, herhangi bir tur şirketi ile çalışmadım. Bunun yöntemini aşağıda paylaşıyorum. Yeşil pasaportu olanlar şanslı, vize istemiyorlar. Diğerleri için Vize elçiliklerden alınıyor. Yani arada bir firma bulunmuyor. Herkesin kendisi başvurmak zorunda. Evrak vs. hemen hemen hiç bir şey istemiyorlar. Web sitelerinde detaylı bilgi ve form var. Yeşil pasaporta vize istenmiyor, umumi pasaport için ise eğer Suudi Arabistan vb. ülkelere daha önce vize gör

Bir BBM Öğrencisi ve Bil341 Kabusu

Hacettepe Bilgisayar Mühendisliğinde öğrenciyken yaşananları çok iyi anlatan bir yazı. Kimin yazdığını bilmiyorum. 2006'da bölümde olan birileri yazmıştı galiba. (Not : Yazıya sonradan Ömer Akyol sahip çıktı...) Bir BBM öğrencisi ve 7 başlı iç içe döngü Ödev en olmaz saatte ve Dx gibi bir sınıfta verilir. Arkadaşlar sınıfı yarım saat önceden doldurduğu için ucu ucuna gelenler en arkadan izler ödev sunumu. Yine bol metin dosyalı bir ödevdir. Metin dosyaları zamanımızın yegane veri tabanı ve her işe yarayan, süper kütükleridir. Kütük lafına dikkat, bu kelimeye öylesine sahip çıkın ki benliğimizden,  amaç ve ideallerimizden kopmayalım. …… Föyü evde detaylı okumak gibi bir plan kurulur. O yüzden ödev sunumu pek iyi dinlenmez. Ödevde bir teslim şartı varsa hoca bunu 15 kere anlatır. Çünkü̈ ödevi otomatik kontrol eden HAL9000 eş değerinde süper AI'li bir script- program yazmıştır. Teslim taslağında bir harfin büyük-kücük olması bu programın aşamayac